• evinize hırsız girdikten 8 yıl sonra hırsız bulunamayınca verilen karar. bulamadık, demek ki yok. sıradaki...
  • yaklaşık 2 sene önce çalınan telefonum nedeniyle açtığım davaya ilişkin bugün tarafıma tebliğ edilen karar.
    efendim neymiş iki şüpheli varmış, birinin kütüğü hatay reyhanlı'ya, diğerininki de sivas suşehri'ne kayıtlı ve suriye asıllı iki şahıs, benim telefonu çatır çatır kullanmışlar, lakin sorguda, telefonu başka bir suriyeliden satın aldıklarını iddia ederek delil yetersizliğinden serbest bırakılmışlar. oh ne âlâ memleket. telefon nerde peki? inanın hiçbir fikrim yok. 15 gün içerisinde karara itiraz hakkım olduğuna dair de bir not düşülmüş, hiçbir umudum olmasa da, itiraz etmeyi düşünüyorum.
  • yürütülen savcılık soruşturması sonucunda kamu davası açılmadığı veya yasal nedenlerle (şüphelinin ölmesi, kişisel cezasızlık durumları vs) açılamadığı durumlarda savcılıkça verilen itiraz yolu açık karardır. karara karşı tebliğinden itibaren 15 gün içinde o yer nöbetçi sulh ceza hakimliğine itiraz edilebilir.
  • yapılması gereken araştırma, soruşturma ve delil toplama yetkilerini kullanmak yerine karar çıkartabilen savcının, o savcının kararını onayan hakimin eşgüdümlü anlayışını (?) düşündürten karardır.

    onca “soruşturmadan kaçınılan” kararlar, bazı kişiler için kader midir? bunca “dejavu”ya karşın, “burada bir bit yeniği mi var? neden benzer kararlar hep aynı kişiye verilmiş? hiç mi hakkını aldığı bir dava yok?” diye soran da olmayınca; adliyenin içi böyle “kopyala yapıştır” belgelerle dolar.
  • bugün üçüncüsünü aldığım için artık içimdekileri tutamadığım için tanımı hakkında görüş bildirmek istediğim karardır.

    öncelikle adalete ve adaleti aramaya kesinlikle inanan bir insan olarak her başıma gelen olumsuz olayda kolluk kuvvetlerine ve yargıya sığınmış olsam da bu üçüncü kararın beni biraz çileden çıkardığını söylemek isterim.

    ilk şikayetim bıçakla öldürmeye tehdit, evime gelinmek suretiyle çocuğumun yanında onu korkutacak şekilde sürtüşme olup bu şekilde sonuçlandı. neyse ki itirazımızı inceleyen biraz daha insan evladı çıkmış olmalı ki itiraz kabul edildi kamu davası açıldı.

    ikinci şikayetim araba ile takip ve taciz hakkındaydı, video kaydı ve fotoğraf iletilmiş olmasına rağmen inceleyen kişinin zahmet edip bakmamasından somut delil yetersizliğinden aynı karar verildi. utanmasalar iftira suçundan benim hakkımda işlem yapacaklardı. merak ediyorum cd içerisine kanlar içindeki fotoğraf konulsaydı da işini yapmayıp bakmayan bir kişi yüzünden bu karar alınacak mıydı?

    üçüncü şikayetim uzaklaştırma kararının ihlalini ispatlar nitelikte olmasına rağmen yine işini şahane yapan bir yurdum insanı yüzünden bu karar tarafıma bugün iletildi. kişileri takip ederek, bulundukları mekanın çıkışında beklemek ve sözlü sataşmak sükunun bozulması değilmiş arkadaşlar. kesin bilgi yayalım. varsa gıcık olduğunuz birileri gidin yapın. bir kişisinin ısrarlı biçimde telefonla aranması buna bir örnek olabilirmiş ve o zaman kendileri gereğini yaparmış ama özgür bir kadının bir cafede arkadaşı ile buluştuğu için eski eşi tarafından takip edilmesi ardından sözlü biçimde taciz edilerek fiziksel gövde gösterisine maruz kalması onun hiiiiç sükununu bozmamalıymış. ben bugün tarafıma iletilen "kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" kapsamında bunları öğrendim.

    itiraz yolu pek tabi açık ama bakalım itirazlarım hangi şanslı insan evladının önüne düşecek. acaba dilekçemi okurken bir an için annesi, kız kardeşi, kızı, eşi, sevdiği, arkadaşı, kuzeni gözünün önüne gelecek mi? yoksa ulan kadına bak hem dul hem çocuklu hem de arabasına binip binip geziyor, adamı çileden çıkarıyor, karşısına geçip tahrik ediyor, adam da ne yapsın iki laf söyleyivermiş mi diyecek?

    bu gözler adam çocuğu için eski eşinin karşısında ev tutup onlara sahip çıkmış, gözünü ayırmamış bu kötü bir şey değil diyen kadın avukat gördü.

    herkesin savunulma hakkı var dedim ve sustum.

    ancak aradığım adaleti o koridorlarda, bu kağıt parçalarında, sabaha kadar kaçan uykularımda, dinmeyen göz yaşlarımda bulamayacağımı da biliyorum artık.

    kısacası çok da bir anlam ifade etmeyen bir karardır. takılmayın yani. it ürür kervan yürür, kervan yolda düzülür, haydi bakalım diyerek her güne her saniyeye yeniden bir umutla ve hırsla başlayın. o iyi insanlar güzel atlarına bindiler gittiler belki ama biz de yoldayız, yakalarız belki birkaçını. kim bilir belki bir adliye çalışanı olur belki bir polis memuru belki de sadece güvenlik kamerası görüntülerini paylaşan bir esnaf.

    yaşadığım sürece mücadele edeceğim sadece bunu biliyorum.
  • "13 er soruşturmasında savcı müebbetsizlik kararı verdi, alınamıyor."

    (bkz: takipsizlik kararı)
hesabın var mı? giriş yap